Aikido hâlâ bir Budo mudur?
EYLEM ve TEPKİ
Aikido hâlâ bir Budo mudur? Bizim için bu tartışılmaz: evet. Aikido bir Budo’dur — dönüşümün, gerçeğin ve tam adanmışlığın yoludur. Ama bugün “resmî” olduklarını iddia eden bazı okullara baktığımızda, bu yolun sessizce ihanete uğradığını görüyoruz. Gerçek bir Budo’da her hareket, ortak bir gerçekten doğar: Uke saldırır — içtenlikle, niyetle, güçle. Tori karşılık verir — farkındalıkla, ustalıkla, tehlikenin ciddiyetine saygıyla. Bu, bedenlerin ve ruhların diyaloğudur; iki taraf da yükselten bir etkileşimdir.

Ama bugün bize “Aikido” olarak sunulan şey, sadece bir gösteriden ibaret. Uke artık bir kukladır. Denge bozulmadan düşer, anlamadan takip eder, direnç göstermeden yere serilir. Ne kolu kalmış, ne bacağı, ne de iradesi. Onur elinden alınmıştır. Bu sırada hoca tahtında oturur, dokunulmaz, baskın rolünü kibirle oynar; öğrenci ise silinir, boyun eğer, taklit eder ve kölenin duruşunu benimser.
Artık ne çatışma vardır, ne risk, ne de Budo. Bu artık bir aktarım değil, bu boyun eğdirme sanatıdır. Bir ritüel gibi ezberlenmiş ama asla yaşanmamış hareketlerin tekrarıdır. Ruh olmayan bir tiyatro. “Saygı”nın korkuyla örtüldüğü bir maske.
Oysa Budo bir sahne değildir. Zor bir yoldur, bedel ister, bazen tehlikelidir. Gerçeğin bedende, harekette ve ilişkide ortaya çıktığı yerdir. İnsanın ya kendini bulduğu ya da çöktüğü noktadır. Gerçek Aikido, işte bu yoğunluğun içinde doğar. Geri kalan her şey, sadece rahatlatıcı bir yanılsamadır.
Nebi Vural
30.05.2025
